Namaz kılan kardeşlerimiz bunu mutlaka okusun

Nitekim Allâh Rasûlü -sallâllâhü aleyhi ve sellem-’in, namaz kılan bir şahsın elleriyle sakalını karıştırdığını görünce:““Sizden biri namaza kalkınca bütün vücûdu hareketsiz kalsın! Yahûdîler gibi sallanıp durmasın. Çünkü vücûdun namazda hareketsiz durması, namazın tamam olmasından bir parçadır.” (Tirmizî) –Eğer bunun kalbinde huşû olsaydı, vücûdunun her uzvunda hareketsizlik olurdu.” (Tirmizî) buyurması, kalb ile vücûdun namazdaki müşterekliğinin zarûretini ifâde etmektedir.
1. Avcı : Burada avcıdan maksad, gözleriyle namaz esnâsında etrafı kolaçan eden ve diğer uzuvlarıyla başka işlerde, amel-i kesîrde bulunan kişi.
2. Hamal : Hamaldan maksad, darlandığı hâlde abdest tazelemeden namaz kılan kişi.
3. Tüccâr : Tüccardan maksad, namaz esnâsında zihin ve kalbini dünyâ ticâretinden çekmeyen kişidir.
Bu insanlar “yasak savar” cinsinden namaz kılmış olurlar ki, bu hâl, Allâh indinde aslâ makbûl değildir. “Namazda yedi şey şeytandandır (yâni şeytanın sevdiği hususlardandır): Burun kanaması, uyuklamak, vesvese, esnemek, kaşınmak, sağa-sola bakmak ve herhangi bir şey ile oynamak…” (Tirmizî)
“Sizden biri namaza kalkınca bütün vücûdu hareketsiz kalsın! Yahûdîler gibi sallanıp durmasın. Çünkü vücûdun namazda hareketsiz durması, namazın tamam olmasından bir parçadır.” (Tirmizî)
“Namazda yedi şey şeytandandır (yâni şeytanın sevdiği hususlardandır): Burun kanaması, uyuklamak, vesvese, esnemek, kaşınmak, sağa-sola bakmak ve herhangi bir şey ile oynamak…” (Tirmizî)
Bu hâller, namazın mânevî yapısını akâmete uğratır.
Diğer taraftan dış görünüş huşûlu, fakat iç âlem huşûdan uzak bir hâlde ise, buna münâfıkça huşû denir ki, böyle bir duruma düşmekten kalbi muhâfaza etmelidir.
Huşû bahsinde söylenecek son söz, Cenâb-ı Hakk’ın Kur’ân-ı Kerîm’de bizlere güzel bir misâl teşkîl etmesi için beyân buyurduğu Hazret-i İbrâhîm -aleyhisselâm-’ın şu duâsıdır:
“Ey Rabbim! Beni gereği üzere (ihlâs ve huşû ile) namaza devam edenlerden kıl! Zürriyetimden de böyle insanlar yarat! Ey Rabbimiz! Duâmı kabûl eyle!” (İbrâhîm, 40)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, İslam İman İbadet, Erkam Yayınları

Pages: 1 2

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *