Hafta içi sakin bir gündü

Yaz akşamıydı. Bahçede, eski meşe ağacının gölgesinde toplanmıştık. Mangal cızırdıyor, köfteler sabırsızca çevriliyordu. Gülüşmeler, bardak sesleri, bir yandan çalan hafif bir müzik… Her şey olması gerektiği gibiydi.

 

Derken… “Puff!” diye bir ses duyuldu. Mangalın hemen yanından küçük bir patlama sesi yükseldi. Hepimiz bir anlık sessizliğe gömüldük. Sandalyeler gıcırdadı, birkaç kişi refleksle geri sıçradı.

 

Mangal başındaki Emre elindeki maşayı bırakıp dumanın içine eğildi. “Sanırım bir kömür parçası fazla kızıştı ya da… yağ damladı.” dedi ama sesi pek emin gelmiyordu.

 

Olayın şokunu üzerimizden atarken, yerde yanmış bir sprey kutusu parçası bulduk. Meğer Emre, geçen haftadan kalan sinek kovucu spreyi yanlışlıkla mangalın yanına koymuş.Hepimiz önce birbirimize baktık, sonra aynı anda gülmeye başladık. O anın gerginliği yerini, “Az daha havaya uçuyorduk!” esprilerine bıraktı. Ama o gün öğrendiğimiz bir şey vardı: Mangal keyfi güzel şey, ama dikkat şart!

Pages: 1 2

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *