Morgun soğuk havası, her zamanki gibi ağır ve boğucuydu. Hem gerçek, hem de hayal ürünü gibi görünen ölülerin sessizliği, etrafı saran bir huzur gibi dururken, birdenbire yerini tuhaf bir gürültüye bıraktı. Hemşire, şaşkınlıkla başını kaldırdı ve dikkat kesildi. Yastığın altından gelen hışırtı, adeta bir karabasan gibi, onun içini ürpertiyle kapladı. Korkuyla dolmuş gözlerle, o bilinmezliğin çekiciliğine kapılmak istemese de, merakına yenik düşmekten kendini alıkoyamadı. Yavaşça, örtünün kenarını kaldırarak içeriye bakarken, içindeki korkunun ve merakın karıştığı duyguları hissetti. Ne göreceğine dair bir önsezi belirmişti; ama onu bekleyen manzara, hiçbir şekilde hayal edemeyeceği bir şeydi.
de’vamı sonraki sayfada..
